12 Mart Muhtırası Nasıl Yapılmıştır Sonuçları Nelerdir ?

Hypophrenia

Global Mod
Global Mod
**\ 12 Mart Muhtırası Nedir? \**

12 Mart Muhtırası, Türk siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olan ve 1971 yılında gerçekleşen bir askeri müdahale sürecinin başlangıcını simgeler. Türkiye'de, o dönemin siyasi ve toplumsal yapısının gerginleşmesiyle birlikte, hükümetin zayıf duruma düşmesi ve özellikle sol eğilimli siyasi hareketlerin artması, bir askeri müdahaleyi tetiklemiştir. 12 Mart Muhtırası, doğrudan bir darbe olmasa da, hükümete karşı ciddi bir baskı uygulayan bir askeri müdahale olarak tarihe geçmiştir.

**\ 12 Mart Muhtırası’nın Yapılma Sebepleri \**

1970’lerin başında Türkiye, ekonomik kriz, siyasi kutuplaşma ve toplumsal huzursuzluk gibi ciddi problemlerle karşı karşıya kalıyordu. Çeşitli sosyalist ve sağcı gruplar arasındaki gerginlikler, ülkenin siyasi atmosferini daha da geriyordu. Ekonomik sıkıntılar, işsizlik oranlarının yükselmesi ve halkın protestoları, hükümetin çözüme yönelik adımlar atmasını zorlaştırıyordu. Ayrıca, özellikle öğrenciler ve işçi hareketleri, ülkenin solculuk ve komünizm etkisi altında bir kaosa sürüklendiğini savunuyordu.

Bu ortamda, 1965 yılında iktidara gelen Adalet Partisi (AP) ve başkanlığını Süleyman Demirel'in yaptığı hükümet, giderek daha fazla zorlukla karşılaşıyordu. 1970'lerin başında ise, sol görüşlü hareketler, işçi direnişleri ve öğrenci olayları, devletin kontrolünü tehdit eden bir boyut kazandı. Tüm bu gelişmelerin bir sonucu olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), hükümete bir muhtıra vererek, Türkiye'nin gidişatını düzeltme amacı güdüyordu.

**\ 12 Mart Muhtırası’nın Uygulanması \**

12 Mart 1971'de, Türkiye'deki askeri yönetim, hükümeti bir anayasaya aykırı hareket etmekle suçlayarak, ülkenin siyasi istikrarını tehdit eden güçlere karşı bir müdahalede bulundu. Hükümet, aşırı sol ve sağcı grupların şiddet eylemleri ile sarsılırken, ordu, hükümete karşı muhtıra vermek üzere devreye girdi. Bu dönemde, TSK, hükümete yazılı bir bildiri sundu ve bu bildiri, dönemin başbakanı Süleyman Demirel'e teslim edildi.

Muhtıranın içeriği, hükümetin gerçekleştirmesi gereken belirli reformları içermekteydi. Bu reformların başında, öğrenci olaylarının ve işçi hareketlerinin bastırılması, anayasa ile belirlenen sınırların yeniden çizilmesi ve genel olarak toplumsal düzenin sağlanması vardı. Askeri yönetim, bu hedeflerin yerine getirilmesi için hükümete baskı yaparken, devletin yönetimini daha istikrarlı hale getirecek adımların atılmasını talep etti. Ayrıca, sol eğilimli partilerin faaliyetlerini kısıtlayarak, ülkenin komünizme kayma ihtimaline karşı önlem almak istedi.

**\ 12 Mart Muhtırası’nın Sonuçları \**

Muhtıranın sonuçları, hem kısa vadede hem de uzun vadede derin etkiler yaratmıştır. İlk olarak, askeri müdahale, Türkiye'deki siyaseti doğrudan şekillendirmiştir. Süleyman Demirel hükümeti, muhtıra sonrası önemli bir dönüşüm sürecine girmiştir. Özellikle 1971 sonrası dönemde, daha sıkı bir şekilde güvenlik önlemleri alınmış ve toplumsal olaylar hızla bastırılmıştır. Ancak bu durum, toplumsal huzursuzlukların daha da artmasına neden olmuştur.

**\ Hükümetin Çekilmesi ve Siyasi Yeniden Yapılanma \**

Muhtıranın ardından, hükümetin geniş çapta desteği azalırken, Demirel hükümeti, ülkenin geleceği için değişiklikler yapmak zorunda kalmıştır. Hükümetin istifası, hükümetin yerine gelen hükümetlerin daha merkeziyetçi ve militarist bir bakış açısına sahip olmasına zemin hazırlamıştır. Muhtıra, aynı zamanda, özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin siyasi hayatta ne kadar etkili olduğunu da göstermiştir. TSK'nın, yalnızca siyasi olarak değil, toplumsal düzeyde de etkinliğini artıran bu muhtıra, Türkiye'nin askeri yönetimle daha yakın ilişkiler kurmasına yol açmıştır.

**\ Ekonomik ve Toplumsal Etkiler \**

12 Mart Muhtırası'nın en büyük etkilerinden biri, Türkiye'nin ekonomik ve toplumsal yapısındaki değişikliklerdir. Askeri müdahale sonrası hükümet, ekonomik istikrarı sağlamak adına yeni düzenlemeler yapmak zorunda kalmıştır. Ancak bu düzenlemeler çoğu zaman sosyal adaletsizlik yaratmış, işçi sınıfının hakları daha da kısıtlanmıştır. Ayrıca, işçi hareketleri ve öğrenci eylemleri büyük ölçüde bastırılmıştır.

**\ Siyasi İstikrar mı, Toplumsal Gerilim mi? \**

Birçok kişi, 12 Mart Muhtırası’nı, Türkiye'nin uzun vadede istikrarsızlığını artıran bir olay olarak değerlendirmiştir. Askeri müdahale, kısa vadede toplumsal huzursuzlukları bastırmış olabilir, ancak uzun vadede, Türkiye'nin siyasi yapısında kalıcı yaralar açmıştır. Özellikle, solcu gruplara yönelik baskılar, ülkedeki toplumsal kutuplaşmayı daha da derinleştirmiştir.

**\ 12 Mart Muhtırası’nın Anayasaya Etkisi \**

Muhtıra sonrası Türkiye'de anayasa üzerinde çeşitli değişiklikler yapılmıştır. 1980'lerin başına kadar devam eden bu dönemde, anayasanın demokratik yapısının, ordu tarafından yeniden şekillendirilmesi söz konusu olmuştur. 12 Mart Muhtırası, Türkiye'de askeri müdahalelerin sadece darbe ile sınırlı olmadığını, aynı zamanda anayasa düzeyinde de yapılan müdahalelerin ne denli etkili olabileceğini göstermiştir.

**\ 12 Mart Muhtırası ve Sonraki Darbeler \**

12 Mart Muhtırası, bir anlamda 1980 Darbesi'nin de habercisi olmuştur. TSK'nın siyasi hayattaki etkinliğini pekiştirdiği bu dönemde, Türkiye'nin siyasal ve toplumsal yapısındaki kalıcı değişikliklerin temelleri atılmıştır. Her ne kadar 12 Mart, doğrudan bir darbe olmasa da, askeri müdahaleler açısından bir yol gösterici işlevi görmüş, ülkedeki güvenlik ve siyaset anlayışında uzun süreli etkiler yaratmıştır.

**\ Sonuç olarak 12 Mart Muhtırası’nın Türkiye’ye Etkileri \**

12 Mart Muhtırası, Türkiye'nin siyasi tarihine önemli bir müdahale olarak damgasını vurmuş, askeri yönetim ile hükümet arasında bir güç mücadelesinin simgesi haline gelmiştir. Bu dönemin, ülkenin toplumsal yapısı üzerinde yarattığı kalıcı izler, sonraki yıllarda yapılacak askeri müdahalelere zemin hazırlamıştır. Ancak, 12 Mart Muhtırası'nın ardından yaşanan toplumsal gerilim ve siyasi karmaşa, Türkiye'nin demokrasiye olan inancını zayıflatmış ve halkın devletle olan ilişkisini yeniden şekillendirmiştir. Bu olay, Türk siyasetinin önemli bir dönüm noktası olup, siyasi ve toplumsal yapıyı derinden etkilemeye devam etmiştir.