İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafınca UNDP işbirliğiyle düzenlenen “Türkiye’de Göçmen Sporcular” başlıklı arama konferansında Afrikalı göçmen futbolcuların karşılaştıkları problemler ve tahlil teklifleri tartışıldı. Konferans, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin koordinatörlüğünde 7 ülkede 8 kurumun işbirliğinde yürütülen “Afrikalı Futbolcuların Toplumsal İçerilmesi” (SİNAFE) projesi kapsamında gerçekleşti. Projenin araştırma bulgularını paylaşan Dr. Öğr. Üyesi Yağmur Nuhrat, “Göçmenleri kapsayıcı ve eşitliği sağlayıcı adımlar atılmalı. Türkiye Futbol Federasyonu tarafınca göçmen futbolculara yönelik bir düzenleme yapılması kıymet taşıyor” dedi
İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafınca Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğiyle düzenlenen “Türkiye’de Göçmen Sporcular” başlıklı arama konferansı dün santralistanbul Yerleşkesi Güç Müzesi’nde gerçekleşti. Konferans, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin uyumunda Erasmus+ Sport kapsamında yürütülen Afrikalı Futbolcuların Toplumsal İçerilmesi (SiNAFE) projesinin bir aktifliği olarak düzenlendi.
Avrupa’da yaşayan göçmen Afrikalı atletlere yönelik dayanak sistemleri geliştirmeyi amaçlayan SiNAFE projesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Mission 89 liderliğinde, 7 ülkede Instituto Universitario de Lisboa, Esprit de Sport International, NGO Atina, Esprit de Sport International, Belgrad Üniversitesi, Kampos Saint Denis Academie Football Association ve Loughborough Üniversitesi iştirakinde yürütülüyor.
Açılış konuşmalarını İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aslı Tunç, Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Cem Tınaz ve Türkiye Afrikalılar Topluluğu Derneği Genel Sekreteri Anthony Oyemah’ın yaptığı konferansta spor ve göç alanında faaliyet gösteren paydaşların iştirakiyle Afrikalı göçmen atletlerin karşılaştıkları meseleler ve tahlil teklifleri tartışıldı.
SiNAFE projesinin sporun bir insan hakkı olduğu bakış açısından yola çıkarak toplumsal kapsayıcılığı teşvik etmeyi amaçladığını belirten İstanbul Bilgi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Kısım Lideri ve SiNAFE projesinin direktörü Dr. Öğr. Üyesi İlknur Hacısoftaoğlu, “her insanın futbol oynamaya hakkı olduğu perspektifini benimsiyoruz. Bunun önündeki tüm bariyerlerin kesinlikle hakikat siyasetlerle kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Konferans kapsamında gerçekleştirilen panelde kelam alan İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji Kısım Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yağmur Nuhrat, proje kapsamında yürüttükleri saha araştırmasının bulgularını paylaştı. Araştırma dahilinde futbolcu, menajer, gazeteci, antrenör ve STK çalışanlarıyla görüşmeler yaptıklarını lisana getiren Nuhrat, “Türkiye aslında biroldukca futbolcu için Avrupa gayesi yolunda bir geçiş ülkesi. Göç sürecinde futbolcular çoğunlukla aldatılıyorlar ve yanlış yönlendiriliyorlar. Bu üzere durumlarda şahsi ağlar yardımıyla kimi vakit aylar boyunca hayatta kalmaya ve oynayacak bir grup bulmaya çalışıyorlar. Sanılanın tersine bu çeşit durumlarla karşılaşabileceklerinin farkındalar; fakat içlerinde verilen kelamların yanlışsız olabileceğine ait daima bir umut var ve memleketlerinden çıkabilmeyi muvaffakiyete giden yolda bir adım olarak değerlendiriyorlar” dedi.
‘Buradaki hayatları onlar için daima deplasmanda olmak gibi’
Yasal düzenlemelere ve sahip oldukları haklara ait bilgi sahibi olmamanın göçmen futbolcuları daha kırılgan bir hale getirdiğini lisana getiren Nuhrat, menajerlik sisteminin enformel ağları ortasında fakat kendi ülkelerinde tanınmış futbolcuların Türkiye ekiplerinde oynama bahtına sahip olduğunu belirtti. Nuhrat, “Kendilerine ekip bulabilen Afrikalı futbolcular ise öteki ülkelerden gelen oyunculara kıyasla daha az fiyat alıyorlar. Kendilerine yer edinene kadar ikinci ya da üçüncü işlerde çalışıyorlar. Bu işler son derece emek-yoğun ve bedensel kuvvet gerektiren enformel işler oluyor. Gündelik hayatta ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Kendilerini asla ‘evde’ hissedemiyorlar. Buradaki hayatları onlar için daima bir deplasmanda olmak gibi” diye belirtti.
‘TFF’de göçmen futbolculara yönelik düzenleme olmalı’
Erkek futbolunda Bölgesel Amatör Lig’e Türkiyeli olmayan futbolcuların girmesinin 2019’da yasaklanmış olmasının göçmen futbolcular için büyük bir pürüz yarattığını belirten Nuhrat, “Göçmen futbolcuların karşı karşıya kaldığı meselelerin düzelebilmesi için evvela eşitliğe ait adımlar atılmalı. Türkiye Futbol Federasyonu’nda direkt göçmen futbolculara yönelik düzenleme olmayışı değerli bir kısıt, bir düzenleme yapılmalı. Afrikalı futbolcuların futbol mesleğinden daha sonra da Türkiye’de kalabilmeleri için menajerlik, çevirmenlik üzere meslek seçeneklerinin çoğaltılması gerekiyor” diye konuştu.
18 yaş altındaki futbolcuların transfer yasağı ihlal ediliyor
Menajer, Spor Hukukçusu ve Yazar Dr. Erkut Söğüt, Afrikalı 18 yaş altındaki futbolcuların yasa dışı yollarla Avrupa’ya göç ettirildiğine dikkat çekti. Menajerlerin Afrikalı futbolcuların göçünde kilit bir rol oynadığını belirten Söğüt, “FIFA’nın kurallarına göre 18 yaş altındaki futbolcular ülkeden ülkeye transfer edilemez. Bu kurala tek istisna ise Avrupa Birliği üyesi ülkelerin futbolcularının AB ortasında transfer edilmesi. Lakin bugün Avrupa’da bir fazlaca büyük futbol kulübünün bu kuralı ihlal ettiğini, 100’den çok ihlalin gerçekleştiğini ve bu kulüplerin transfer yasağı aldığını biliyoruz. Alt liglerde ise inanılmaz bir istismar yaşanıyor, orada yaşanan ihlaller ne yazık ki takip dahi edilmiyor” dedi.
UNDP Türkiye Yoksullukla Çaba Savunucusu ve Ulusal Futbolcu Yusuf Yazıcı’nın da bir görüntü iletiyle katkı sunduğu konferansta Common Goal Safeguarding & Peacebuilding Program Müdürü Nil Delahaye de toplumsal gelişim maksatlı sporda çocuk müdafaanın nasıl ele alınması gerektiğine ait UEFA ile bir arada geliştirdikleri öğrenme aracı hakkında bilgi paylaştı.
Panelin akabinde göçmen sportmenlerin toplumsal kapsayıcılığı için oluşturulacak el kitabı ve müfredat programı hakkında görüş ve tavsiyelerini almak üzere spor federasyon temsilcileri, sivil toplum örgütleri, futbol kulüpleri, akademisyenler, ulusal spor ve göç kurumları temsilcileri, göçmen sportmenler, antrenörler, menajerler ve spor profesyonellerinin iştirakiyle bir çalıştay düzenlendi.
Hibya Haber Ajansı
İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafınca Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğiyle düzenlenen “Türkiye’de Göçmen Sporcular” başlıklı arama konferansı dün santralistanbul Yerleşkesi Güç Müzesi’nde gerçekleşti. Konferans, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin uyumunda Erasmus+ Sport kapsamında yürütülen Afrikalı Futbolcuların Toplumsal İçerilmesi (SiNAFE) projesinin bir aktifliği olarak düzenlendi.
Avrupa’da yaşayan göçmen Afrikalı atletlere yönelik dayanak sistemleri geliştirmeyi amaçlayan SiNAFE projesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Mission 89 liderliğinde, 7 ülkede Instituto Universitario de Lisboa, Esprit de Sport International, NGO Atina, Esprit de Sport International, Belgrad Üniversitesi, Kampos Saint Denis Academie Football Association ve Loughborough Üniversitesi iştirakinde yürütülüyor.
Açılış konuşmalarını İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aslı Tunç, Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Cem Tınaz ve Türkiye Afrikalılar Topluluğu Derneği Genel Sekreteri Anthony Oyemah’ın yaptığı konferansta spor ve göç alanında faaliyet gösteren paydaşların iştirakiyle Afrikalı göçmen atletlerin karşılaştıkları meseleler ve tahlil teklifleri tartışıldı.
SiNAFE projesinin sporun bir insan hakkı olduğu bakış açısından yola çıkarak toplumsal kapsayıcılığı teşvik etmeyi amaçladığını belirten İstanbul Bilgi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Kısım Lideri ve SiNAFE projesinin direktörü Dr. Öğr. Üyesi İlknur Hacısoftaoğlu, “her insanın futbol oynamaya hakkı olduğu perspektifini benimsiyoruz. Bunun önündeki tüm bariyerlerin kesinlikle hakikat siyasetlerle kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Konferans kapsamında gerçekleştirilen panelde kelam alan İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji Kısım Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yağmur Nuhrat, proje kapsamında yürüttükleri saha araştırmasının bulgularını paylaştı. Araştırma dahilinde futbolcu, menajer, gazeteci, antrenör ve STK çalışanlarıyla görüşmeler yaptıklarını lisana getiren Nuhrat, “Türkiye aslında biroldukca futbolcu için Avrupa gayesi yolunda bir geçiş ülkesi. Göç sürecinde futbolcular çoğunlukla aldatılıyorlar ve yanlış yönlendiriliyorlar. Bu üzere durumlarda şahsi ağlar yardımıyla kimi vakit aylar boyunca hayatta kalmaya ve oynayacak bir grup bulmaya çalışıyorlar. Sanılanın tersine bu çeşit durumlarla karşılaşabileceklerinin farkındalar; fakat içlerinde verilen kelamların yanlışsız olabileceğine ait daima bir umut var ve memleketlerinden çıkabilmeyi muvaffakiyete giden yolda bir adım olarak değerlendiriyorlar” dedi.
‘Buradaki hayatları onlar için daima deplasmanda olmak gibi’
Yasal düzenlemelere ve sahip oldukları haklara ait bilgi sahibi olmamanın göçmen futbolcuları daha kırılgan bir hale getirdiğini lisana getiren Nuhrat, menajerlik sisteminin enformel ağları ortasında fakat kendi ülkelerinde tanınmış futbolcuların Türkiye ekiplerinde oynama bahtına sahip olduğunu belirtti. Nuhrat, “Kendilerine ekip bulabilen Afrikalı futbolcular ise öteki ülkelerden gelen oyunculara kıyasla daha az fiyat alıyorlar. Kendilerine yer edinene kadar ikinci ya da üçüncü işlerde çalışıyorlar. Bu işler son derece emek-yoğun ve bedensel kuvvet gerektiren enformel işler oluyor. Gündelik hayatta ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Kendilerini asla ‘evde’ hissedemiyorlar. Buradaki hayatları onlar için daima bir deplasmanda olmak gibi” diye belirtti.
‘TFF’de göçmen futbolculara yönelik düzenleme olmalı’
Erkek futbolunda Bölgesel Amatör Lig’e Türkiyeli olmayan futbolcuların girmesinin 2019’da yasaklanmış olmasının göçmen futbolcular için büyük bir pürüz yarattığını belirten Nuhrat, “Göçmen futbolcuların karşı karşıya kaldığı meselelerin düzelebilmesi için evvela eşitliğe ait adımlar atılmalı. Türkiye Futbol Federasyonu’nda direkt göçmen futbolculara yönelik düzenleme olmayışı değerli bir kısıt, bir düzenleme yapılmalı. Afrikalı futbolcuların futbol mesleğinden daha sonra da Türkiye’de kalabilmeleri için menajerlik, çevirmenlik üzere meslek seçeneklerinin çoğaltılması gerekiyor” diye konuştu.
18 yaş altındaki futbolcuların transfer yasağı ihlal ediliyor
Menajer, Spor Hukukçusu ve Yazar Dr. Erkut Söğüt, Afrikalı 18 yaş altındaki futbolcuların yasa dışı yollarla Avrupa’ya göç ettirildiğine dikkat çekti. Menajerlerin Afrikalı futbolcuların göçünde kilit bir rol oynadığını belirten Söğüt, “FIFA’nın kurallarına göre 18 yaş altındaki futbolcular ülkeden ülkeye transfer edilemez. Bu kurala tek istisna ise Avrupa Birliği üyesi ülkelerin futbolcularının AB ortasında transfer edilmesi. Lakin bugün Avrupa’da bir fazlaca büyük futbol kulübünün bu kuralı ihlal ettiğini, 100’den çok ihlalin gerçekleştiğini ve bu kulüplerin transfer yasağı aldığını biliyoruz. Alt liglerde ise inanılmaz bir istismar yaşanıyor, orada yaşanan ihlaller ne yazık ki takip dahi edilmiyor” dedi.
UNDP Türkiye Yoksullukla Çaba Savunucusu ve Ulusal Futbolcu Yusuf Yazıcı’nın da bir görüntü iletiyle katkı sunduğu konferansta Common Goal Safeguarding & Peacebuilding Program Müdürü Nil Delahaye de toplumsal gelişim maksatlı sporda çocuk müdafaanın nasıl ele alınması gerektiğine ait UEFA ile bir arada geliştirdikleri öğrenme aracı hakkında bilgi paylaştı.
Panelin akabinde göçmen sportmenlerin toplumsal kapsayıcılığı için oluşturulacak el kitabı ve müfredat programı hakkında görüş ve tavsiyelerini almak üzere spor federasyon temsilcileri, sivil toplum örgütleri, futbol kulüpleri, akademisyenler, ulusal spor ve göç kurumları temsilcileri, göçmen sportmenler, antrenörler, menajerler ve spor profesyonellerinin iştirakiyle bir çalıştay düzenlendi.
Hibya Haber Ajansı